Düğümler, Elemanlar, Serbestlik Derecesi ve Sınır Koşulları

Kısaca hatırlamak gerekirse; kompleks mekanik sistemleri veya yapıları analiz etmek söz konusu olduğunda, mühendisler ve bilim insanları genellikle bu sistemleri basitleştirilmiş bir şekilde temsil eden matematiksel modellere dayanırlar.

Modelleme dünyasında, düğümler, elemanlar ve serbestlik dereceleri doğru ve verimli modeller oluşturmada önemli bir rol oynayan temel kavramlardır.

Düğümler

Düğümler, temel olarak bir model oluşturmak için bir araya getirilen elemanların bağlandığı noktalardır. Başka bir deyişle, sistem veya yapıların farklı bileşenlerinin birbirine bağlandığı fiziksel konumları temsil ederler.

Elemanlar

Elemanlar, farklı geometrik şekillere sahip olabilirler ve farklı tiplerde sınıflandırılabilirler. Bunlar arasında çubuk elemanlar, düzlem elemanlar ve kabuk elemanlar bulunur.

2 boyutlu ve 3 boyutlu değişen sayılarda düğümlere sahip eleman tipleri

Çubuk elemanlar (rods, bars, poles, beams), silindirik veya dikdörtgen prizma gibi basit geometrik şekillere sahiptir ve iki düğüm arasındaki bağlantıyı temsil eder. Genellikle yapılarda çerçeve veya kirişlerin modellenmesinde kullanılırlar. Makine elemanı olarak ise kafes (truss) yapılarda karşımıza çıkar.

Düzlem elemanlar (plates), ince bir düzlem şekline sahiptir ve düzlem gerilmeleri modeller. Bu elemanlar, genellikle levhalar, duvarlar, plakalar veya tabakalar gibi yapı bileşenlerinin modellenmesinde kullanılırlar. Düzlem elemanlarının örnekleri arasında üçgen veya dikdörtgen şeklinde elemanlar yer alabilir. Kabuk elemanlar (shells), üç boyutlu yüzeylere sahip elemanlardır. Kabuk elemanları, çatılar, kubbe veya silolar gibi çeşitli yapı bileşenlerinin modellenmesinde kullanılır. Kabuk elemanlarının örnekleri arasında küresel, silindirik veya konik şekilli elemanlar yer alabilir.

Sonlu elemanlar analizi yapılan bir ağ örgüsü oluşturulmuş materyal üzerinde düğüm ve eleman gösterimi. kaynak

Bu eleman tipleri, modellemede kullanılan farklı geometrik şekillere sahip elemanları ifade etmektedir. Farklı eleman tiplerinin seçimi, yapı bileşenlerinin gerçekçi bir şekilde modellenmesine ve doğru sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur.

Serbestlik Derecesi

Serbestlik derecesi (degrees of freedom), bir elemanın hareket edebileceği veya dönebileceği yolları ifade eder. Bunlar dönme (rotation) ve öteleme (translation) hareketi olarak ifade edilebilir. Bir elemanın her bir serbestlik derecesi, bir düğümün konumundaki değişime bağlıdır. Bir elemanın serbestlik derecesi, elemanın bir düğüme bağlanabilecek en fazla sayıda hareket derecesini belirler.

Her elemanın farklı sayıda serbestlik derecesi olabilir. Örneğin, bir çubuk elemanının iki serbestlik derecesi vardır: öteleme ve dönme. Bir düzlem elemanının üç serbestlik derecesi vardır: iki düzlemdeki gerilme ve düzlemler arasındaki kayma. Kabuk elemanlarının ise altı serbestlik derecesi vardır: x, y ve z eksenlerindeki hareket ve x, y ve z eksenlerindeki dönme hareketleri.

Serbestlik dereceleri, yapının davranışının anlaşılması ve modellenmesi için önemlidir. Bu kavramın doğru anlaşılması, yapıların analizinde ve tasarımında önemli bir rol oynar. Farklı disiplinlerde serbestlik dereceleri farklı formlar halinde olabilir. Örneğin katı mekaniğinde bir elemanın serbestlik derecesi yer değiştirme (displacement), dönme (rotation) olarak ifade edilebilirken; ısı transferi veya termal analiz söz konusu olduğunda serbestlik derecesi sıcaklık (temperature) olur.

Çeşitli eleman tipleri için eksenel hareket serbestisi örnekleri


Sınır Koşulları

Sınır koşulları, bir yapı elemanının veya bir makine elemanının hareketinin sınırlandığı yerlerde belirlenen koşullardır. Mekanikte sınır koşulları, bir elemanın yerleştirildiği ve diğer elemanlarla olan etkileşimini tanımlayan önemli bir konudur. Sınır koşulları, elemanların hareketine, deformasyonuna ve gerilimine etki eder ve doğru bir şekilde tanımlanmadığı takdirde yapı elemanlarının davranışı yanlış yorumlanabilir.

Sınır koşulları, üç temel tiptedir: sabitlenmiş sınır koşulları, hareketli sınır koşulları ve yük sınır koşulları.

Sabitlenmiş sınır koşulları

Sabitlenmiş sınır koşulları, bir elemanın hareketinin tamamen sınırlandığı koşullardır. Bu koşul, elemanın yer değiştirmesi veya döndürülmesi gibi herhangi bir hareketini engeller. Bu tip sınır koşulları genellikle yapının temelinde veya sabitlenmiş bir duvarda bulunur.

Hareketli sınır koşulları

Hareketli sınır koşulları, bir elemanın hareketinin kısmen sınırlandığı koşullardır. Bu koşullar, elemanın yer değiştirme veya döndürülmesini belli bir dereceye kadar engeller, ancak elemanın kalan hareketi serbesttir. Bu tip sınır koşulları, bir elemanın bir diğer elemana veya bir yapıya sabitlenmesinde kullanılır.

Yük sınır koşulları

Yük sınır koşulları, bir elemanın üzerine uygulanan yükün etkisini belirler. Bu koşullar, elemanın deformasyonuna ve stresine etki eder. Elemanın deformasyonu, elemanın üzerindeki yükün büyüklüğüne bağlıdır ve yük arttıkça elemanın deformasyonu da artar.

Sınır koşulları, yapı elemanlarının doğru bir şekilde modellenmesi ve analiz edilmesi için kritik öneme sahiptir. Yanlış sınır koşulları, elemanların davranışını yanlış yorumlamaya ve yapı sisteminin yanlış bir şekilde modellenmesine neden olabilir. Bu nedenle, sınır koşulları, yapı elemanlarının doğru bir şekilde analiz edilmesi için doğru bir şekilde belirlenmelidir.

Bu sınır koşulları temel olarak üç şekilde ifade edilebilir: sınır koşulunun tanımlandığı Dirichlet tipi koşullar, bu sınır koşuluna bağlı bir gradyan olarak ifade edilen Neumann tipi koşullar ve bu ikisinin kombinasyonu olan, bağımlı bir değişkenin ve bu değişkenin gradyanını içeren Robin tipi koşullar.

Katı mekaniğinden örnek verecek olursak Dirichlet tipi koşul – yer değiştirme (displacement), Neumann tipi koşul – çekiş ya da gerilme (traction, stress), Robin tipi koşul ise yay (spring) olur.



Sonlu elemanlar analizinde en temel tanımlamalardan biri olan bu terimlerin öğrenilmesi, analizin doğru kavranması için önemlidir.

Sonraki yazılarda sonlu elemanlar analizi üzerine yoğunlaşarak; katı mekaniği, malzeme mekaniği gibi konular üzerinde daha teknik ve detaylı yazılarla devam edeceğiz.


ANZ35TUTCTS4G4822
F1 Car Meshing by using Finite Element Method
Sonlu Elemanlar Metodu Nedir? Kullanım Alanları

Sonlu Elemanlar Metodu veya Yöntemi (SEM, Finite Element Method, FEM), genellikle mühendislik hesaplamalarında kullanılan, herhangi bir fiziksel niceliğe sahip bir maddenin çeşitli analizlerini gerçekleştirebilmek için kullanılan sayısal bir tekniktir.

Bu metoda göre, ortada çözümlenmesi gereken bir problem ve bu problemde, belirli şartlar altında analizi yapılması gereken bir yapı vardır ve bu yapı sonlu elemanlar olarak adlandırılan belirli sayıda küçük parçalara bölünerek sonraki analizlerinde her bir parçanın matematiksel olarak ‘davranışının’ test edilmesi amaçlanır. Bunun için çoğunlukla kısmi diferansiyel denklemler kullanılarak türetilen formüller kullanılır.

Sonlu elemanlar metodu kullanılarak analizi yapılan bir maddenin gösterimi

Sonlu Elemanlar Metodunun Tarihçesi

Sonlu elemanlar metodunun temellerinin Euler’in çalışmalarına dayandığı söylenebilir. Ancak, SEM ile ilgili en eski matematiksel makaleler Schellback (1851) ve Courant’ın (1943) çalışmalarında bulunabilir. Başlıca, havacılık ve inşaat mühendisliği ile ilgili yapısal mekanik sorunlarını ele almak için mühendisler tarafından bağımsız olarak geliştirilmiştir. Gelişmeler 1950’lerin ortalarında Turner, Clough, Martin ve Topp (1956), Argyris (1957), Babuska ve Aziz (1972) ile başlamış, Zienkiewicz (1971) ve Strang ve Fix (1973) kitapları da SEM’de gelecekteki gelişimin temellerini atmıştır. Sonlu elemanlar metodunun daha detaylı bir gelişim sürecini İngilizce olarak buradan inceyeleyebilirsiniz.

Teorik Boyut

Sonlu elemanlar metodu, sonsuz boyutlu bir fonksiyon uzayındaki fonksiyonları, sonlu boyutlu bir fonksiyon uzayındaki fonksiyonlara ve ardından sayısal yöntemlerle vektör uzayında izlenebilen vektörlere dönüştürme işlemidir.

Bu, nesnenin bir ağının (sınırlı sayıda noktaya sahip olan çözüm için sayısal alan) oluşturulmasıyla uygulanan uzay boyutlarında belirli bir alan ayrıklaştırmasıyla elde edilir. Bir sınır değer probleminin sonlu eleman yöntemi formülasyonu, sonunda bir cebirsel denklem sistemi ile sonuçlanır. Yöntem, bilinmeyen işlevi etki alanı üzerinden yaklaştırır. Bu sonlu elemanları modelleyen basit denklemler daha sonra tüm problemi modelleyen daha büyük bir denklem sistemine birleştirilir. Daha sonra SEM, ilişkili bir hata fonksiyonunu en aza indirerek bir çözüme yaklaşmak için varyasyonlar hesabından varyasyonel yöntemler kullanır.

Bir fenomeni SEM ile incelemek veya analiz etmek genellikle sonlu eleman analizi (FEA) olarak adlandırılır.

Sonlu Elemanlar Metodunun Kullanım Alanları

Makine mühendisliği disiplini çatısı altındaki çeşitli uzmanlıklar (havacılık, biyomekanik ve otomotiv endüstrileri gibi), ürünlerinin tasarımında ve geliştirilmesinde yaygın olarak entegre SEM kullanır. Birkaç modern SEM paketi, termal, elektromanyetik, akışkan ve yapısal çalışma ortamları gibi belirli bileşenleri içerir. Yapısal bir simülasyonda, SEM, sertlik ve mukavemet görselleştirmelerinin üretilmesinde ve ayrıca ağırlık, malzeme ve maliyetleri en aza indirmede muazzam bir şekilde yardımcı olur.

Temel Sonlu Elemanlar

     Lineer eleman  –  Kuadratik eleman            Lineer eleman – Kuadratik eleman

Sonlu Elemanlar Analizi ve Uygulamadaki Faydaları

Bir modelin en gerçekçi halinden çözümlenebilir haline gelinceye kadar yukarıdaki gibi bir süreç izlenir.

Sonlu elemanlar analizi(SEA, Finite Element Analysis, FEA), yapıların nerede büküldüğünün veya burulduğunun ayrıntılı görselleştirilmesine izin verir ve gerilmelerin ve yer değiştirmelerin dağılımını gösterir. SEM yazılımı, bir sistemin hem modellemesinin hem de analizinin karmaşıklığını kontrol etmek için çok çeşitli simülasyon seçenekleri sunar. Benzer şekilde, istenen doğruluk düzeyi ve ilişkili hesaplama süresi gereksinimleri, çoğu mühendislik uygulamasına hitap etmek için aynı anda yönetilebilir. SEM, tasarım üretilmeden önce tüm tasarımların inşa edilmesini, iyileştirilmesini ve optimize edilmesini sağlar. Ağ (mesh), modelin ayrılmaz bir parçasıdır ve en iyi sonuçları vermek için dikkatlice kontrol edilmelidir. Genel olarak bir ağdaki eleman sayısı ne kadar yüksekse, ayrıklaştırılmış problemin çözümü o kadar doğru olur. Ancak, sonuçların yakınsadığı ve daha fazla mesh iyileştirmenin doğruluğu artırmadığı bir değer vardır.

Sonlu elemanlar analizinin sağlamış olduğu güçlü tasarım imkanları, birçok endüstriyel uygulamada hem mühendislik tasarımlarının standardını hem de tasarım sürecinin metodolojisini önemli ölçüde geliştirmiştir. Ayrıca, SEM’in geliştirilmesi, ürünleri konseptten üretim hattına alma süresini önemli ölçüde azaltmıştır. Öncelikle test ve geliştirmenin hızlandırılması, SEM kullanılarak geliştirilmiş ilk prototip tasarımları sayesinde olmuştur. Özetle, SEM’in faydaları arasında artan doğruluk, geliştirilmiş tasarım ve kritik tasarım parametreleri hakkında daha iyi içgörü, sanal prototip oluşturma, daha az donanım prototipi, daha hızlı ve daha ucuz tasarım döngüsü, artan üretkenlik ve artan gelir bulunur.

 

ANZ76T18TCNP5R6229